bugün

entry'ler (2)

bombay velvet

başrollerinde ranbir kapoor, anushka sharma ve karan johar'ın yardımcı oyuncu olarak oynadığı, anurag kashyap'ın yönettiği, bütçesinin üzerine çıkamamış çok sanatsal ve bir o kadar da bollywood sinemasının klişelerinden uzak, baştan sona kadar hintçe jazz müziğe boğulabileceğiniz, müzikleri ve hissiyatıyla insanı bir saniye bile ekrandan ayırmayan olağanüstü bir film. bazı yerlerde gerçeklikle senaryo çatışsa bile, böyle şeyler olabiliyor hissi ile hareket edebiliyorsunuz. bir milyonda bir dahi olsa olabiliyor, zira hint filmlerinin %99'unda milyon tane tesadüf birbirini kovalıyor. bu filmdeki gerçeküstücülük devede kulak gibi bir şey kalıyor.

her ne kadar mükemmel olsa da film, hintli izleyiciyi çekememiş ve film bir çeşit kabus olmuştur yapımcılar için.

fitoor

fitoor

başrollerini katrina kaif ve hiç sevmediğim aditya roy kapoor'un paylaştığı, kashmeer'li bir gencin aşkını anlatan, görselliği çok mükemmel olsa da, konu itibariyle charles dickens'ın büyük umutlar romanından uyarlanmış olmasından mütevellit, içinde bir takım yerlerin bir türlü oturmadığı, konuların birbirine sürekli karıştığı bir aşk filmi.

böyle emek veriyorsun, bari biraz senaryo ve düzgün bir cast kullansaydın be adam diyorum ben abishek kapoor'a.
filmde o kadar çok gereksiz ayrıntı kullanılıyor ki, filmin konusu ne diye sorup duruyorsunuz kendinize izlerken. az önce de belirttiğim gibi, bu entry i filmi izlememişler için özellikle yazıyorum, zira kimse seyretmemiş gibi görünüyor sözlük yazarlarından. görsellik güzel, ama konu biraz alakasız olmuş. ben filmi izlerken, içimden hep fi dizisindeki can manay tarzında saplantılı bir aşk ortaya çıkacak diye bekliyordum. tamam, kız adama aşık ama adamınki delilik seviyesinde bir tutku. zira fitoor zaten deli, divane demek. ama bu kelime bile bu filmi karşılamış mı? onu bilmiyorum. mesajın iletilme kısmına geldiğinizde neler hissedeceğinizi varın filmi izlerken siz düşünün.